You Will Die At Twenty Film İncelemesi
4 min read
39. İKSV Film Festivalinin seçkisinde yer alan You Will Die At Twenty film incelemesi ile karşınızdayız. 2019 yapımı You Will Die At Twenty, Amjad Abu Alala‘nın ilk uzun metraj yapımı. Filmin senaryosu yönetmen Alala ile Yousef Ibrahim tarafından kaleme alınmış.
Film, Sudanlı bir genç olan Müzemil’in hayat hikayesi üzerinden inançları ve gelenekleri irdeliyor. Müzemil’in doğumundan kısa bir süre sonra köyün din adamı, onun 20 yaşında öleceğine dair kehanette bulunuyor. Bu kehanet üzerine hem Müzemil’in hem de etrafındaki insanların hayatı kaçınılmaz şekilde değişiyor.
Filmin açılış sahnesinde dini bir tören izliyoruz. Müzemil’in annesi Sakina (İslam Mübarek), bebeği kutsaması için köyün şeyhine götürüyor. Şeyh tören sırasında çocuğun 20 yaşında öleceğini ve Allah’ın emrinden kaçılamayacağını söylüyor. Bunun üzerine Müzemmil’in babası Alnur (Talal Afifi) durumu kabullenemeyerek şehri terk ediyor. Sakina, Müzemil’i her şeyden ama en çok kendi kaderinden koruyabilmek adına onu herkesten izole bir şekilde büyütüyor. Müzemil ise köyün diğer çocukları tarafından “ölümün oğlu” olarak görülüyor ve dışlanıyor.

Oğlunu tek başına büyüten ve bütün acılara göğüs geren Sakina, Meryem Ana’yı temsil ediyor. Oğlunun her geçen günü için duvara çizgiler çizen, cenaze töreni için hazırlıklar yapan anne, kaderi tamamen kabullenen ama bir yandan da değiştirmek isteyen bir karakter.
Yaşamının her anında kehanetle karşı karşıya kalan ve bununla büyüyen Müzemil bir gün Sulaiman ile tanışıyor. Kamerasıyla uzun yıllar dünyayı dolaşan ve köye geri dönen karakter köy halkı tarafından sevilmiyor. Sulaiman, Müzemil’in dış dünyaya açılan gözü oluyor, ona kaderini ve kehaneti sorgulatan kilit karakter olarak karşımıza çıkıyor. Sulaiman’ın en etkileyici anlarından biri, Müzemil’e “Günahların için af dileniyorsun ama hiç günah işlememişsin.” dediği ve hikayenin gidişatını değiştirdiği sahne.

Kehanete karşı çıkan karakterlerden biri de Müzemil’in birlikte büyüdüğü aşkı Naiema. Genç kadın Müzemil ile mutlu bir hayatın hayalini kuruyor ve bunu Müzemil ile paylaşmak istiyor. Ancak kaderini kabullenmiş olan Müzemil, Naiema ile bir gelecekleri olamayacağını düşünüyor, nitekim hikayeleri mutlu bitmiyor.
Film bünyesinde birçok potansiyeli barındırsa da senaryo hikayeyin yansıtılmasında zayıf kalıyor. Diyalogların derinleşeceğini umduğumuz birçok sahne geçip gidiyor ve devamı gelmiyor. Örneğin Müzemil ile şeyhin vekili olan din adamı arasında geçen bir sahnede, din adamı Müzemil’den üstünü çıkarmasını istiyor, ona dokunuyor ve güzelliğini övüyor. Ancak film bu durum hiç yaşanmamış gibi devam ediyor ve tekrar konusu açılmıyor.

Bir diğer eksiklik ise Müzemil ise babasının ilişkisinin irdelenmesi. Babası Alnur yıllar sonra köye geri döndüğünde Müzemil ile bir hesaplaşma sahnesi bekliyoruz, ancak bu gerçekleşmiyor.
Hikaye izleyice kehanet kendini gerçekleştirecek mi, yoksa bambaşka bir yöne mi evrilecek diye düşündürtüyor. Beklenmedik sahnelerin birbirini takip etmesi sonucunda hikaye gerçekten başka bir yöne gidiyor ancak sonunun ne kadar tatmin edici olduğu tartışmaya açık bir konu. Öte yandan filmdeki müzikler ve görüntüler oldukça başarılı. Her sahnenin ayrı bir büyüleyici görselliği var, bu bakımdan izleyiciyi etkisi altına almayı başarıyor.

Filmin bir diğer başarılı yanı ise yönetmenin hikayeyi ele alış biçimi. Yönetmen Alala hikayeyi, izleyiciyi yönlendirme çabası olmadan ve yargılamadan yansıtıyor.
İzleyiciye çok şey vaat eden senaryonun derinleşmemesi ve bazı sahnelerin yarıda kalmış hissi vermesi filmin eksik yönleri. Buna rağmen, You Will Die At Twenty, konusu ve görsel yönü açısından güçlü bir film olarak karşımıza çıkıyor. Alala’nın bu ilk uzun metrajının Venedik Film Festivali’nden ödülle döndüğünü de belirtelim.
You Will Die At Twenty Film incelemesi