İki Erkek Bir Işık | The Lighthouse
3 min read
2019 yılında vizyona giren The Lighthouse yönetmen Robert Eggers’in ikinci filmi olarak oldukça büyük bir beğeni kazandı. Ürkütücü bir atmosfer içinde gerçekleşen film iki denizci erkeğin iktidar ve güç için birbirlerine olan sataşmasını temel alıyor. Sinemanın yeni zirvesi olarak büyük bir etki bırakan bu film 2019 yılının Oscar Adayı oldu.
Film siyah beyaz ve kare formatıyla çekildi. Erkeklik, güç, cinsellik ve ışık imgelerini ele alan film bunu yaparken de Yunan mitolojisinden besleniyor. Film tür olarak korku olsa da birebir ve beklenen korku imgelerini asla barındırmıyor. Zaten yönetmen Eggers’dan da bunu beklemezdik. Tamamen kendi dilinde olan bu film dehşet imgesiyle bizlere iki erkeğin bir ışık için, -ışık burada deniz feneri- birbirlerinin üzerine kurmak istedikleri üstünlüğü açıkça anlatıyor. Açıkça diyorum ki bunun sebebi sahnelerde bunu bizlere tamamen yalın bir dil ile göstermesinden kaynaklı.
Yaşlı adam Thomas (Willem Dafoe) yıllardır hayatını denizcilikten kazanan ve bu işi hakkıyla yaptığını düşünen sert kaba ve iktidar timsali biri olarak karşımıza çıkıyor. Thomas bunu bizlere konuşmasında da oldukça gösteriyor. Tabir-i caizse “denizin diliyle” konuşan bu adam Yunan mitolojisindeki denizlerin tanrısı “Proteus” olarak simgelendiğini söyleyebiliriz. Onunla birlikte gelen genç denizci Ephraim’e ise oldukça sert bir tutum sergiliyor. Hatta deniz fenerini korumak ve bakmanın sadece ona ait olduğunu üstüne basa basa söyleyen yaşlı denizci canı pahasına koruduğu bu deniz fenerine Ephraim’e yaklaştırmıyor. Deniz fenerini tamamen bu unutulmuş yerde büyük bir güç timsali olması ona ait olanında güce sahip olduğunu ilişkilendiriyor.
Burada ışığın büyük bir güç olduğunu ve bu güç için savaşan iki erkek olduğunu dile getirsek de film aslında bu kadar basit bir dile sahip değil. Yaşlı adam deniz tanrısı olarak imgelense de genç denizci Zeus’tan ışık çalan Prometheus olarak simgeleniyor. Bunu filmin on sahnesi olan alttaki görselden anlayabiliriz.
Şöyle ki ışığı çalan Prometheus’u cezalandıran Zeus onu canlı canlı kartallara yem etmiştir. Burada da en sonunda ışığa sahip olan genç denizci ışığın baş döndürücü gücünün farkına varıp onu sindiremeden bir nevi cezalandırılmıştır. Peki bunun sebebi acaba ışığın gücüne layık olmadığı için midir? Filmdeki bir diğer ışık metaforu ise;
Filmin oldukça mitolojiden beslendiği burada da görüyoruz. Film ilk sahnesinden son sahnesine kadar ivmesini düşürmeden devam eden olaylar ve sahneleriyle izleyici her an yokladığını söyleyebiliriz. Efendisinden hıncını alan gencin en sonunda da efendisiz var olamadığını göstererek noktalanan bu film sinema sanatı ve sinema izleyicileri adına oldukça doyurucu bir noktada duruyor.
Yazar Hakkında
1 thought on “İki Erkek Bir Işık | The Lighthouse”