Holokost Sineması ve Son of Saul(2018)
2 min read
Film tanıtımına geçmeden bu hafta Holokost filmleriyle ilgili 69 @izlemeye.deger takipçisinin değerli katılımıyla gerçekleştirdiğimiz Holokost filmleri algı anketinin sonuçlarını paylaşmayı filmleri nasıl bir bakış açısıyla seçtiğimizi anlamanız adına faydalı görüyoruz. Ankete katılan takipçilerimizin çoğunluğu (yaklaşık %80’i) Holokost filmlerini seviyor olsa kalan %20’nin bu filmleri tarihi gerçeklikten uzak buluyor, fark edilmeden faşizm propagandası yapıldığını düşünüyor. Holokost filmi deyince akıllara büyük oranda Schindler’in Listesi ve Pianist seçildiğini(görmek için kaydır) görünce tezlerinde hiç de haksız değiller.

Bu noktada size olayların soğuk gerçekliğini ezber bozan bir sinematografiyle anlatan bir film önerisiyle geldim: László Nemes’in ilk uzun metrajlı filmi Son of Saul! Özenle yazılan senaryo 1941-45 yılları arasında yarım milyona yakın Macar’ın imha edildiği, insanlığın utancı Auschwitz kampında yaşanan vahim olayları destanlaştırmadan, dramatize etmeden ve tabiri caizse şiddet pornografisi yapmadan olduğu gibi anlatıyor. Yalnızca yaşananları tecrübe etmemizi amaçlayan film, kamera açılarıyla ve repliksiz sahneleriyle yarattığı olağanüstü gerilim ile türünün bilindik filmlerinin aksine yaşananları ölçüp tartmanıza fırsat bırakmıyor ve size didaktik olarak bir hikâyeyi dikte etmiyor. Kamerasını, Yahudiler arasından seçilen ve imha edilecek esirleri gaz odalarına götürmekle sorumlu ‘Sonderkommando’lardan biri olan Saul’un omzuna yerleştirerek bize onun iki gününü anlatan yönetmen olayların vahşetini oldukça yaratıcı bir sinematografi ile aktarıyor. Holokost trajedisinin klasik anlatısından bıkanlar için izlemeye değer!
#holokost #sonofsaul #sinemakeyfi #nefilmdiama #tarihidram