Azizler (2021) Film Tanıtımı
3 min read
Kara mizah ve absürt komedinin Türk toplumunu karpuz gibi ikiye böldüğününe Azizler(2021) filminden önce de pek çok yapımda şahit olmuştuk. Bu türde filmlere yönelik ilginiz ve sempatiniz yoksa Azizler’i izlemek için izleme listenizin bitmesini bekleyebilirsiniz. (Bu izlemeyin demenin keşfettiğim yeni yolu). Ek olarak, yazının başlığı Azizler Film Tanıtımı olsa da bu yazıda yer yer spoiler vermeden anlatı planlaması üzerine dikkatimi çeken konularda da yorumlar yapacağım. Filmi izledikten sonra bu yazıyı tekrar okursanız film hakkında daha yapılandırılmış fikre sahip olacağınızı umuyorum.
Kara mizah ve absürt komedi severlerinin kaldığını tahmin ederek yazıya gönül rahatlığı ile devam edebilirim. Vavien’i ve en sevdiğim Türk dizilerden biri olan Masum’u yöneten Taylan biraderlerin sürreal esintiler barındıran yeni filmi Azizler’in senarist koltuğunda kitlelere adını bir başka Netflix klasiği “Bir Başkadır” ile duyuran Berkun Oya oturuyor. Pandemi nedeniyle sinemada gösterilemediğinden Netflix’in satın aldığı filmin kast ekibinde yok yok. Bıraktığım IMDb linkinden yıldızlara bakınca gözleriniz kamaşabilir. Aslında bu da filme sövüp sayanların aslında en güçlü argümanı da kadrosu. Özetle “Bu kadroyla, bu iş olur mu?” diyorlar ve maalesef haklılar…
Hayat uzun bir yürüyüş.
Yarı yolda kesilmemek için yeni bir çocukluk bulmak gerek.
— Erbil (Azizler 2021)
Azizler, sevgilisinden ayrılamayan Aziz’in (Engin Günaydın) ve eşinden ölüm yoluyla bile ayrılamayan Erbil’in (Haluk Bilginer) zaman zaman iç içe geçen ama birbirini anlamaya gayret göstermeyen hikayelerinden oluşuyor. Geride kalan diğer mini hikayeler ise Aziz üzerinden bu akışa katkıda bulunuyor. Aziz tüm hikayelerin merkezinde, her bir hikayeden doğrudan etkilenen ve farkında olmaksızın paralel hikayelerin gidişatını dolaylı şekilde etkileyen bir kilit rol karşımıza çıkıyor.
Not: Spoiler içermiyor olsa da buradan sonrasını filmi izledikten sonra okumanızı tavsiye derim.
Yarım Bırakılmışlık Hissi
Filmin birbiri üzerine kapanan katmanlı hikaye yapısında hikayeler arasındaki bağlantılar yeterince güçlü ve anlaşılır kurulamadığından sürekli dikkati dağılan izleyicide film bittikten sonra yarım bırakılmış hissi olması çok doğal.
Yarım bırakışlarla arthouse sinemada sık sık karşılaşsak da Azizler’deki izleyici tarafından çözülmesi beklenen düğümler iyi formüle edilmemiş. Olay akışına iyi bağlanmamış bazı olaylar, örneğin Cevdet’in dürüm sahnesi, sanki montajda atılmayı unutulmuş apayrı parçalar gibi film akışında yapayalnız bırakılış.
Erbil’in içine düştüğü elem hissinin izleyiciye daha derinden geçebilmesi ve izleyiciyi bu hikayenin daha fazla içine dahil edebilmek için Kamuran ile hastalık öncesi olan ilişkisine daha fazla yer verilebilirdi.
Hiç mi sevmedim?
Bunca eleştiriye rağmen filmi izlemenizi istediğim için beğendiğim yanlarını sona bırakmak istedim. Öncelikle anlatıyı destekleyen atmosfer son derece ustaca tasarlanmış. Sahne geçişlerinde izleyiciyi duygu durumuna kolayca adapte edebilmek adına renk paletleri ve hikayenin önüne geçmeyip aksine anlatıyı destekleyen kamera açıları ustaca seçilmiş.
Türkiye’deki yeniliğe açık sinema emekçileri sayesinde senaryo bağımsız her geçen gün göze daha iyi hoş gelen filmler izliyoruz. Pandemi şartlarında gösterime giremeyen bu emeğin dijital platformların tarafından değerlendirilmesine de Türk sinemasındaki sürdürülebilir iyileşmenin devamı adına seviniyorum. Yine de bu filmi sinemada izlemeyi daha çok isterdim.
Azizler Film Tanıtımı
Yazar Hakkında
